TR EN

Erken Evre Meme Kanserinde Genomik Testlerin Önemi

Meme dokusundaki süt kanalını oluşturan ve süt yapıcı hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıyla ortaya çıkan meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Meme kanseri kadınlarda görülen kanserlerin %33’ünü oluşturuyor. Tüm kanser hastalarının ise %20’sini tehdit ediyor. Günümüzde ise artık her 8 kadından 1’i hayatı boyunca meme kanseriyle karşı karşıya kalma riskiyle yaşıyor.1
 
Kişiselleştirilmiş bir tıp biçimi olan gen ifadesi testleri kanseriniz hakkında daha fazla bilgi edinmenin ve tedavinizi uyarlamanın bir yoludur. Bu testler, bir dizi farklı genin modellerine bakmak için ameliyat veya biyopsiden sonra meme kanseri hücreleri üzerinde yapılır. Bu işleme gen ekspresyonu profillemesi denir. Bulunan modeller, belirli erken evre meme kanserlerinin ilk tedaviden sonra tekrar ortaya çıkıp çıkmayacağını tahmin etmeye yardımcı olabilir. Bazı gen ekspresyon testleri, meme ameliyatından sonra hangi kadınların kemoterapiden en çok fayda göreceğini tahmin etmeye yardımcı olabilir. (Buna adjuvan kemoterapi denir.) Hormon tedavisi, hormon reseptörü pozitif meme kanserleri için standart bir tedavidir, ancak kemoterapinin ne zaman kullanılacağı her zaman net değildir. Bu testler bu kararı yönlendirmeye yardımcı olabilir.2
 
Prosigna testi, menopoza girmiş ve invazif meme kanserleri hormon reseptörü pozitif olan kadınlarda önümüzdeki 10 yıl içinde tekrarlama riskini tahmin etmek için kullanılabilir. Lenf bezlerine yayılmamış evre I veya II kanserleri veya 3'ten fazla pozitif lenf nodu olmayan evre II kanserleri test etmek için kullanılabilir. Test 50 gene bakar ve sonuçları düşük, orta veya yüksek riskli olarak sınıflandırır.2
 
Referanslar:
1. https://www.medilife.com.tr/85-saglik-rehberi/2106-meme-kanserinde-erken-teshisin-onemi/
2. https://www.nuritenekeci.com/tr/icerik/111/meme-kanseri-gen-ifade-testleri